Hayat Öylece Güzel
Hayat öylece güzel, El degmemiş, riyâsiz, Süssüz, yaldizsiz, boyasiz .
Yürüdügüm
yer ham toprak olmali, Kayalar kesmeli önümü, Çoraplarim pitrak dolmali.
Yorgunluk yayli yataklarda degil, Ayaklarimi
salladigim dere, Akarken çagil çagil, Çimene yatarken çikmali...
Gün telaşsiz akmali. Çalişirken,
arzuyla çalişmali, Akan terim, Kavruk toprakla buluşmali, Sicaktan bunalinca, Sögüt dibine ilişmeli..
Ferahlik
şişelerden degil, Toprak testilerden gelmeli, Salinan sögüt dallari, çaglayan dere, Kapanan gözlerime ninni
olmali..
Hayat öylece güzel, Saatlerin zincirinden uzak, Uzun uzun seyretmeli, Karincanin yüküyle savaşini, Taa
uzaklarda güneşi ugurlayan, Kipkizil daglarin başini...
Derin memleket işlerine, Çoban hasanla
inmeli, Ikrâmi yufka, sogan, Pinar başinda yenmeli. Acemice sardigim tütün, Ikidebir sönmeli. Sohbet uzamali,
gün dönmeli, Gökkubbenin kandilleri, Birer birer yanmali...
Hayat öylece güzel, Güzel yerinde güzel. Depoda
hapis degil, Sular akarken güzel. Cansiz tabloda degil, Çiçek kokarken güzel. Kuşlar kafeste degil, Dalda
şakirken güzel. Yaz günü birdenbire, Yagmur yagarken güzel. Kapkaranlik gecede, Şimşek çakarken
güzel. Haziri almak degil, Tohum ekerken güzel. Aşk, yazi sözde degil, Aşkla bakarken güzel. Silahta
kasta degil, Kuvvet, fikirken güzel. Kabaran yürekleri. Gözler yikarken güzel.
Rabbim gönle göz vermiş, Bakmasini
bilene, Daha daha demeyip, Azla mutlu olana, O azi da huzurla, Olmayanla bölene, Hayat öylece güzel, Hayat
öylece güzel...
|